23 Haziran 2016… Sualtı araştırmacıları, Beylikdüzü açıklarında sonarlı çalışma sonrasında tespit edilen alanlara dalıyorlar… Bu defa görüntü çok net değil, o gün deniz fırtınadan dolayı dalgalı. Dip bulanık… Bu sebeple sualtı görüntüleri istenilen gibi değil. buna rağmen bir takım parçalar, taş bloklar seçilebiliyor. Sualtı Görüntü Yönetmeni Cumhur Ayar'ın gösterdiği bazı parçalar var. Ayrıca taş bloklar dikkat çekici. Bu taş blokların antik dönemden kalma mendirek, ya da dalgakıran'ın taş blokları olduğu tahmin ediliyor… Bu anlamda, İstanbul Üniversitesi Deniz Bilimleri ve İşletmeciliği Enstitüsü Yrd. Doç. Dr. Denizhan Vardar'ın Beylikdüzü Belediyesi için yapmış olduğu sonarlı araştırma çok önemli. Lütfen bu araştırmayı inceleyiniz. Zira bu araştırma raporunda, Beylikdüzü kıyılarında, sualtında, bir buçuk kilometre uzunluğunda 2 adet, taş bloklardan oluşan mendirek görünüyor. Bu çok önemli bir bilgi. Bu bilgi ilk kez gün yüzüne çıkıyor… Kimbilir, belki de İstanbul'un en eski limanı Beylikdüzü sahillerinde…
1980'li yıllar… Beylikdüzü ve bölgesi topraklarının verimliliğiyle nam salmıştı. Burada yetiştirilen üzüm, kavun, karpuz, domates, biber ve patlıcan, uzun yıllar İstanbul'u besledi. 1980'li yılların sonuna kadar böyle devam etti. Beylikdüzü ve bölgesinden at arabalarıyla Küçükçekmece, Bakırköy ve Topkapı'ya sebze ve meyve götürülür, dönerken de eli boş dönülmez; tuğla, kiremit, boya veya nalburiye malzemesi getirilirdi. Fotoğrafta Mehmet Efe…
1980'li yılların sonu. Büyükşehir Konutları İnşaat çalışmaları...